29 Nisan 2014 Salı

Samsung'dan objektifli telefon!

Tam 20 megapiksel çözünürlüğe sahip...

Güney Koreli teknoloji devi Samsung, fotoğraf makinesi objektifine sahip akıllı telefonu Galaxy K Zoom’u tanıttı.



Samsung, sıradışı bir tasarıma sahip olan yeni telefonunu tanıttı. Önden bakıldığında sıradan bir akıllı telefona benzeyen, anca arka tarafından bakınca dijital fotoğraf makinesi gibi görünen Galaxy K Zoom, dijital bir kamera ile Android akıllı telefonun özelliklerini bir araya getirmeyi amaçlıyor. Galaxy S5’e göre biraz daha küçük bir ekrana sahip olan Galaxy K Zoom’un kamerası 20,7 megapiksel çözünürlüğe ve 10x optik zoom özelliğine sahip. Bileşenleri arasına tam fonksiyonel bir kamera eklenen telefonun, bu nedenden ötürü oldukça kalın ve ağır hale geldiği eleştirileri yapıldı.



KAÇ RENK SEÇENEĞİ İLE ÇIKACAK?
Telefonun ilk görüntülerinde masa gibi bir yüzeye sırt üstü konduğu zaman düz durmadığı görüldü. Yeni telefon mavi, siyah ve beyaz olmak üzere üç farklı renk seçeneğiyle piyasaya sürülecek. İlk etapta Asya ve Avrupa’da piyasaya çıkacak telefonun ne ABD pazarına sunulacağı henüz belli değil. Birçok çekim özelliğiyle birlikte gelen kameralı telefonun özelliklerinden biri de hareket eden bir cisimleri takip etmek. Fotoğrafı çeken kişi bu şekilde sürekli olarak cismi odaklamak zorunda kalmıyor.

Galaxy S4'ü 30 saniyede yüzde 100 şarj ettiler

Müthiş buluş tüm telefonlara ne zaman gelecek?

İsrailli StoreDot adlı şirket akıllı cep telefonlarının en büyük sorunu olan şarj problemini kökten çözecek bir cihaz geliştirdi.



Ancak söz konusu cihaz şimdilik Güney Koreli teknoloji devi Samsung’un Galaxy S4 telefonlarını 30 saniyede şarj edebiliyor. Wall Street Journal’in haberine göre şirket söz konusu cihazın prototipini Microsoft’un Tel Aviv’de düzenlediği Think Next konferansında tanıttı. Organik bileşenlerden biyolojik yarı iletkenler geliştiren StoreDot, şarj cihazını diğer akıllı telefonlara da uygulamayı, 2016 sonunda ticari üretime geçmeyi planlıyor.

3 boyutlu telefon yolda..

tam 6 kamera ile geliyor..

ABD’li online alışveriş sitesi Amazon, akıllı cep telefonu pazarına giriyor.



Şirketin, gözlüğe ihtiyaç duyulmadan 3 boyutlu görüntüler izlenebilecek telefonunu haziran ayında tanıtacağı, eylülde de piyasaya çıkaracağı ileri sürüldü. Prototipleri bazı geliştiricilere sunulan akıllı telefonda dördü önde, ikisi arkada olmak üzere altı kamera bulunacak. Geçtiğimiz haftalarda medya oynatıcısı Fire TV ile Apple’a rakip olan Amazon, cuma günü de dijital karikatür yayıncısı ComiXology’yi satın almıştı.

Anne babalar dikkat!

Çocuğunuzu belli bir yaşa kadar telefonlardan uzak tutun.



Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, cep telefonlarının çocuklarda beyin tümörüne neden olduğunu söyledi.
Aileleri çocukların cep telefonu kullanımı konusunda uyarılarda bulunan Sağlam, "Cep telefonu ahizesini farklı aprikatörlerle kulaktan uzaklaştırılması gerekir. Çocukların cep telefonu kullanması belli bir yaş öncesi, çocukların kemik yapısı, kafatası yapısı tam yerine gelmediği için, beyin koruması tam olmadığı için, özellikle cep telefonuyla direkt temas etmeleri beyin dokusuna, radyasyonun maruz kalmasına neden oluyor ve beyin dokusuna radyasyonu alıyorlar. Bu da beyin gelişimini ve ileride beyin tümörü olmalarını arttırıyor. Tabi ki bu tümör gelişimi bir günde üç günde olmuyor. 10-20 yıl gibi uzun sürelerde oluyor. Cep telefonu kullanımları da artık yavaş yavaş bu süreler yaklaşıyor. Biz bu vakaları görmekten korkuyoruz" dedi.

ÇOCUKLAR CEP TELEFONUNU KULAĞA DAYAYIP KONUŞMAMALI

Sağlam şöyle devam etti:
"Özellikle çocuk yaş grubunda direkt cep telefonuyla kulağa dayayarak konuşmamaları. Ara kablolar, cep telefonu kendilerinden uzaklaştırıcı farklı aprikatörler var bunları kullanabilirler. Hoparlörleri açıp konuşabilirler, konuşmayabilirler. Ailelerin bu konuda biraz da bilinçli olup çocuklarını korumaya alması ve teknolojiyle direkt maruz bırakmaması gerekiyor. İleride de şuan yavaş yavaş görmeye başladık ki bu tip maruzatlara bağlı olarak özellikle telefonların alırken ve kullanırken bir radyasyon değerleri vardır. Değerleri düşük olan telefonları almayı düşünebilir. Ya da telefon ahizesini kulaktan uzaklaştırarak ara kablolar kullanarak cep telefonuna direkt teması engelleyerek bunun önlemini almak mümkün olabilir" dedi.

VÜCUT RADYO TERAPİSİ İLE HASTALIĞI YÜZDE 90 YOK ETMEK MÜMKÜN

Vücut radyo terapisinin radyo onkolojisi alanında son zamanların önemli gelişmelerinden bir tanesi olduğunu ifade eden Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, vücut radyo terapisi ile yüzde 90 ve üstünde hastalığı yok etmenin mümkün olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Sağlam, "Türkiye'de bu konuyla özel olarak ilgilenen arkadaşlarımız var. Öncelikle kobalt kaynaklı makinelerde yapılan ve beyin dokusunda yapılan tedaviler vardı. Şimdi kobalt bazlı makineler daha eski makineler oldu. Artık daha spesifik makinelerde bu tedaviler yapılmaya başlandı ve sadece beyinde değil, vücudun diğer bölgelerinde de etkili olmaya başlandı. Akciğer tümörlerinde, erken evre, evre bir akciğer tümörlerinde ilk başlı yaşlı anestezi sorunu olan, ameliyat olmayan, ameliyatı riskli olan hastalarda bu tedaviyi uygulayabiliyorduk. Sonuçların iyi olduğunu gözlemledikçe ve bilgi birikimi arttıkça cerrahi ile eş değer sonuçlar olduğunu gördük. Şuan hasta ve hekim tercihine göre ilk devre olan akciğer tümörlerinde vücut radyo terapisi ile yüzde 90 ve üstünde hastalığı kür elde etmek ve hastalığı yok etmek, cerrahi ile benzer şekilde mümkün olmaya başladı.

Karşılaştırmalı çalışmalarda cerrahi yapılan ve radyo terapi yapılan iki kollu karşılaştırmalı çalışmalarda gösterdi ki her iki kolda da gerek hastalığın lokal kontrolü gerekse hastanın sağ kalımı beklenen yaşam süresi benzer şekilde. Böyle olunca da artık hastalarda özellikle erken evreli akciğer tümörlerinde radyo cerrahiyi fazla kullanmaya başladık ve artarak devam edecektir. Biz bu yöntemi hastalarımıza teklif ediyoruz" şeklinde konuştu.

PROSTAT TÜMÖRLERİNDE DE VÜCUT RADYO TERAPİSİ ÖNEMLİ

Prostat tümörlerinde de vücut radyo terapisinin önemli bir kullanım olduğunu söyleyen Sağlam konuşmasını şöyle tamamladı:

"Akciğer tümörleri dışında yine önemli bir kullanım noktası prostat tümörleri. Çünkü prostat hastaları da erken dönemli ve belli grup hastalarda aynı şekilde prostat cerrahisine birebir eş değer, radyo terapisiyle de aynı sonuçları almak mümkün. Böylece hasta bir ameliyata maruz kalmıyor, anestezi ile durumlara maruz kalmıyor. Bunlar genellikle yaşlı hastalar, ameliyatsız bir şekilde tedavi olmaları mümkün oluyor. Tabi giderek yaygınlığı arttı. Bizim de kullanma alanlarımız genişliyor. Ağrıları kontrol etmekte, akciğere yayılmış hastalığı kontrol etmekte ve diğer organlara da noktasal yüksek dozlu birkaç tedavi vererek tümörü yok etmek mümkün olmaya başladı."

LG G FLEX inceleniyor..

LG G FLEX test edikiyor..



Kol saati gibi giyilebilen teknolojilerde kavislere ihtiyacımız olduğu doğru. Peki ama akıllı ceplerde gerçekten de kavise ihtiyaç var mı? Kavisli ceplerin düz ceplere göre ne avantajı var? LG G Flex, kavisli cepleri ilk gördüğünüzden beri verdiğiniz olumsuz tepkiyi tersine çevirebilir mi?

Önce G Flex'in hiç de küçük bir cihaz olmadığını, 6 inç'lik boyutuyla "phablet" sınıfına girdiğini söyleyelim. Yani G Flex,Nokia Lumia 1520 gibi devasa bir telefon. Daha önce inceleme şansı bulduğumuz Samsung'un Galaxy Round'unda ise ekran, 5.7 inç'ti. Ancak kıvrık yapısı onu tutmayı bir miktar kolaylaştırıyor. Büyük ekran elbette videolarda ve oyunlarda daha büyük bir keyif anlamına geliyor, bunun yanında cihazın gövdesinin büyük olması pilin de büyük olması ve daha uzun pil ömrü demek.

Donanım



LG G Flex oldukça büyük bir telefon. 6 inç'lik cebin yukarıdan aşağıya kavisli şekli, LG'ye göre ona bakarken ve onu tutarken doğru miktarda kavis sağlıyor. 720p çözünürlüklü ekran, piyasadaki en keskin görüntüleri sunmuyor ancak LG, kavisli ekranda PenTile'ı kullanmadan, RGB çizgilerine sahip olmanın tek yolunun 720p çözünürlük olduğunu söylüyor. Ekran yeterince iyi görünüyor ancak Nexus 5 veya HTC One gibi telefonların keskinliğine yaklaşmıyor. Bunun yanında ekranın garip şekilde karlı bir görüntüye sahip olduğunu gördük. Yüksek ISO ile çekilmiş fotoğraf ve videolarda olduğu gibi. Ancak bu bazı durumlarda hem hoş, hem de sinematik görünebiliyor. Yine de bazı zamanlarda resimleri ve videoları daha net görmek isteyebilirsiniz.

Bu karlanma, camın hemen altındaki kaplamanın bir sonucu da olabilir ancak her durumda onu fark etmeniz mümkün.

Ekranın üzerinde kulaklık, ortam ışığı sensörü ve ön yüz kamerası bulunuyor. Telefonun altındaysa mikrofon, şarj portu ve 3.5mm'lik kulaklık jakı var. Telefonun üstünde gürültü azaltmaya yaradığını düşündüğümüz küçük bir mikrofon daha var.

Cihazın arkasında flaşlı 13MP kamera, LG G2'de olduğu gibi ses açma kapama ve güç düğmeleri yer alıyor. Bu farklı tasarımı çok sevdiğimizi söyleyemeyiz, ancak onunla yaşamayı öğrenmeniz mümkün. Arka tarafın altında, telefonun tasarımını tamamlayan bir hoparlör bulunuyor. Telefonu masanın üzerine sırt üstü bıraktığınızda hoparlör, cihazın kavisli yapısı sayesinde bir miktar yukarıda kalıyor. Bu, cihazı sırt üstü bıraktığınızda zil sesinin ve müziğin daha yüksek çıkmasına yardımcı oluyor. Telefonun en altındaysa TV izlemek için açabildiğiniz bir anten var, ancak bu özelliği Türkiye'de çalıştıramadık.

lg g flex, inceleme, test, kavisli, bükülmüş, telefon, kore,
LG G Flex, Nexus 5 gibi 2.26GHz Snapdragon 800 işlemci, 2GB RAM ve 32GB dahili depolama alanıyla geliyor. Telefonun içinde herhangi bir bellek kartı slotu bulunmuyor. LG G2, 3.200mAh kapasiteli güçlü bir pille geliyordu. G Flex ise daha da güçlü, 3.500mAh'lik bir pile sahip. Cihazın pilini kapsamlı olarak test etme şansı bulamasak da, G2'yi geçmesini bekliyoruz.

Telefonun arkası, LG'nin "kendi kendini onaran tabakasıyla" kaplanmış. Yüzeyin elinizdeki hissiyatı, bazı paket materyallerinde kullanılan kalın, saydam plastiklere benziyor. LG'ye göre kapağın moleküler yapısı, çizikleri "onarmasına" ve eski hale dönmesine izin veriyor.

Telefonun kendini ne kadar onarabildiğini görmek için USB jakının kenarını çizdik ve 24 saat geçmesine rağmen hala çiziğin ortadan kalkmasını beklemekteyiz. Yüzeysel çizikler ise gerçekten de bir süre sonra ortadan kalkıyor.

Tasarım



G Flex'nin en çok fark edilen yanı, elbette kavisli tasarımı. Telefon kavisli olmasaydı, piyasadaki herhangi bir phablet'ten farkı kalmayacaktı. Kavis, Samsung Galaxy Round'un aksine yukarıdan aşağıya.

Şu an bildiğimiz kadarıyla cihaz, sadece koyu gri ve gümüş renklerinde geliyor, ancak bu gelecekte değişebilir. Bunun dışında G Flex, bükülmüş, dev bir G2 desek yeridir.

lg g flex, inceleme, test, kavisli, bükülmüş, telefon, kore,
Rakipleri arasından farklı bir tasarımla sıyrılmak isteyen LG, G2'de arka yüze yerleştirdiği düğmeleri G Flex'te de kullanmaya devam ediyor. Ses kısma düğmesine uzun dokunduğunuzda kamera açılıyor, aynı G2'de olduğu gibi. Güç düğmesi, telefonunuz yüz üstü duruyorsa bir uyarı ışığı görevini üstleniyor. Bu sayede kaçırdığınız mesaj ve çağrılardan haberdar olabiliyorsunuz.

lg g flex, inceleme, test, kavisli, bükülmüş, telefon, kore,
Kameranın sol tarafında ise bir IR portu bulunuyor. TV'nizi veya müzik setinizi telefonunuzla kontrol etmek istiyorsanız, bu işlevi faydalı bulacaksınız.

Telefonun kendini pek de onaramayan arka kapağı hakkında söylenecek bir şey daha var. Kapak, kiri ve tozu toplama konusunda oldukça başarılı ve silerek temizlemesi o kadar da kolay olmayabiliyor. Silip temizledikten sonra bile tekrar kirlenmesi çok fazla zaman almıyor.

Arayüz

Android 4.2.2'yle (Jelly Bean) gelen LG G Flex, LG'nin özel arayüzünü kullanıyor. Geçtiğimiz bir sene içinde herhangi bir LG cep kullandıysanız arayüz size tanıdık gelecek.

Cihazı arkadaki güç düğmesine basarak veya LG'nin Knock On işlevi sayesinde ekrana çift dokunarak uyandırabiliyorsunuz. Ama telefon bazen inatçı davranabiliyor; onu uyandırmak için ekrana iki kez vurmanız yetmeyebiliyor.

G Flex'teki yeni bir işlev sayesinde kilit ekranında cihazı yatay tutarken baş parmaklarınızı ekranın dışına doğru sürüklediğinizde, bir tür medya merkezi açılıyor. Bu sayede fotoğraflara, videolara, YouTube'a ve Kore'ye özel TV uygulamasına hızla erişebiliyorsunuz.

lg g flex, inceleme, test, kavisli, bükülmüş, telefon, kore,
G Flex, LG'nin Q Slide gibi Q uygulamalarıyla geliyor. Q slide, ekranda birden çok pencere açmanıza izin veriyor.

Varsayılan olarak 5 giriş ekranına sahipsiniz. Kaydırırken ekranların sonuna geldiğinizde baştaki ekrana dönüyorsunuz, yani devamlı olarak kaydırmanız mümkün. Uygulamalar bölümü, uygulamalar ve widget'lar şeklinde gruplara ayrılmış. Bunun yanında arama, uygulamalarını sıralamaya veya silmeye yarayan ayarlar işlevleri bulunuyor.

Uyarı panelini aşağı çektiğinizde NFC, GPS, ekran döndürme, bluetooth gibi ayarları hızla açıp kapamanıza izin verecek ayarlara ulaşabiliyorsunuz. Parlaklık ve hızlı ayarlar, uyarı panelinden ulaşabileceğiniz ayarlar arasında.

Android'le daha önce tanıştıysanız, LG G Flex'e kısa sürede alışacaksınız. Birçok işlevi kendiniz keşfetmeniz mümkün. LG'nin eklediği kilit ekranı işlevleriyle ilgili ipuçlarını ise internette rahatça bulabilirsiniz.

Elimizdeki cihaz Kore'ye özel üretildiğinden uluslararası modeldeki uygulama ve işlevler farklılık gösterebilir. Bu yüzden yazımızda cihazın temel işlevlerini ele alıp size bir onun kullanımıyla ilgili fikir vermek istedik.

Web tarayıcısı



LG G Flex, hem varsayılan internet tarayıcısı, hem de Chrome'la geliyor. Biz daha hızlı olan Chrome'u kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Chrome'u Google hesabınızla bağlayıp yer imlerinizi ve geçmişinizi eşitlemeniz de mümkün, üstelik tarayıcı, varsayılan tarayıcıya göre daha temiz bir görünüme sahip.

Bununla birlikte varsayılan web tarayıcısı uygulaması, telefondaki QSlide uygulamalarıyla çalışabilme gibi bir avantaja sahip. Yani örneğin internette gezinirken video izleyebiliyor ve mesaj gönderebiliyorsunuz. Varsayılan tarayıcı da hızlı ve güvenilir, ancak genel tasarım ve eşitleme işlevleri nedeniyle biz yine de Chrome'u tercih ediyoruz.

Google Play'den yükleyebileceğiniz birçok üçüncü parti web tarayıcısı da var, ancak telefonla gelen tarayıcılar bizce yeterince iyi ve yeterli.

Aramalar ve medya



LG G Flex'teki arama işlevleri, diğer Android'li ceplerdekinden çok farklı değil. Telefonun özellikle harici hoparlörden konuşmada başarılı olduğunu gördük. Bunda telefonun hoparlörünün kavisli yapı sayesinde yukarda durmasının önemli payı var.

Medya

lg g flex, inceleme, test, kavisli, bükülmüş, telefon, kore,
Telefonun hoparlörleri, müzik dinlemek için fena değiller. Ancak iyi bir kulaklıkla sesi çok daha iyi duyabilirsiniz. Cebinizdeki fotoğraf ve video içeriklerine ulaşmanın en kolay yollarından bir tanesi, LG'nin Q Theater uygulaması. Kilit ekranında baş parmaklarınızı ortadan dışarıya doğru çektiğinizde açılan uygulama, fotoğraf ve videolarınıza ulaşmanızı sağlıyor. YouTube işlevi ise YouTube uygulamasını açıyor. Google hesabınıza oturum açtıysanız üyelikleriniz, favorileriniz, uygulamanın giriş sayfasında görünüyorlar.

lg g flex, inceleme, test, kavisli, bükülmüş, telefon, kore,
TV işleviyle gelen telefonun köşesinden dışarıya çıkabilen, kaleme benzeyen bir anteni bulunuyor. Bu işlevi Türkiye'de deneyemedik, ancak Wi-Fi ve mobil ağ bağlantısının olmadığı yerlerde bile TV izlemeye izin verdiğini düşünüyoruz.

Kamera ve video



Kamera

LG G Flex'in 13 megapiksellik kamerası, LG G2 gibi takdire değer sonuçlar sergiliyor. Kamera yazılımı size başta biraz karışık gelebilir, ancak biraz kurcaladıktan sonra kullanmaya alışıyorsunuz.

Resim kalitesi oldukça iyi, renkler ise doğal. Fotoğraflarda nesnelerin kenarları ve çizgiler yeterince keskin görünüyordu. Dinamik aralık da iyi, ama LG'nin Dynamic Tone adını verdiği HDR modunda daha da iyi sonuçlar elde edebilirsiniz. HDR modunun G Flex'te etkileyici sonuçlar verdiğini gördük.

lg g flex, inceleme, test, kavisli, bükülmüş, telefon, kore,
Kamera yazılımı yeterince hızlı, bu yüzden önemli anları kaçırma ihtimaliniz düşük. Kamera uygulaması hızlı açıldığı gibi, çektiğiniz fotoğraflar arasında beklemeniz gereken zaman da oldukça kısa. Video kaydederken fotoğraf çekme işlevine de sahipsiniz.

lg g flex, inceleme, test, kavisli, bükülmüş, telefon, kore,
Video

G Flex'in video kalitesi iyi ama çok daha iyi olabilirdi. Telefon, 30fps veya 60fps'de 1080p video kaydedebiliyor, dilerseniz 720p'de de kayıt yapabiliyor.

Görsel dengeleme işlevinin video kaydı sırasında çalışıp çalışmadığını tam olarak anlayamadık. Bunun yanında ses kalitesi yeterince iyi. Ekranda yaklaştığınız konumdan gelen sese odaklanma şansınız da var.

Pil ömrü ve performans



Pil ömrü ve performans

3.500mAh'lik büyük bir pile sahip LG G Flex, tek şarjla 2-3 günü rahatlıkla çıkarabiliyor. Bu süre zarfında push uyarılarının çoğu uygulamada açık olduğunu, video izleyip müzik dinlediğimizi, yoğun grafiklere sahip oyunlar oynadığımızı da söyleyelim.

90 dakikalık HD test videomuzu tam parlaklıkta ve en yüksek ses seviyesinde izlediğimizde ise pilin yüzde 100'den sadece yüzde 87'ye gerilediğini gördük. Bu oldukça etkileyici.

Performans

G Flex'in gerçek hayattaki performansı harika. Hız testleri konusunda ise çekincelerimiz var, çünkü şu sıralar çoğu üretici, testlerde daha iyi görünmek için onlara özel performans artırımları uyguluyor.

1 haftalık denememizden sonra günlük kullanımda, uygulamaları kullanırken, oyun ve video izlerken G Flex'in performansının sizi hayal kırıklığına uğratmayacağını rahatça söyleyebiliriz. G Flex'i kullandığımız sürece herhangi bir gecikme veya takılmaya rastlamadık. Bunda 2.26GHz Snapdragon 800 işlemcinin ve 2GB RAM'in önemli katkısı olsa gerek.



Sonuç

Büyük cepler herkese göre olmasa da LG G Flex'in kavisli tasarımı onu ilgi çekici hale getiriyor. Kavisin işe yarayıp yaramadığı çok da önemli değil, çünkü zaten hafif bir kıvrımdan bahsediyoruz. Asıl önemli olan, telefonun iyi çalışıp çalışmadığı ve pil ömrü... Ve G Flex bu alanlarda yeterince başarılı.

Çok büyük akıllı telefonlar ilginizi çekiyorsa, LG G Flex'e de göz atmanızı tavsiye ediyoruz. Cihaz, özellikle iyi performansı ve uzun pil ömrüyle dikkatmizi çekmeyi başardı. Bunun yanında ekran ve tasarım da harika.

28 Nisan 2014 Pazartesi

iPhone sahiplerine büyük müjde!

Apple'dan devrim gibi karar geldi...



Apple, kullanıcıların en büyük dertlerinden birine çözüm bulmak amacıyla radikal bir karar aldı. ABD'li teknoloji devi, güç tuşunda sorun yaşanan iPhone 5'leri yenisiyle değiştiriyor.



Kullanıcılar iPhone 5'lerin güç butonuna tıklayamıyor, telefonlarını kolayca açıp kapatamıyordu. Gelen aramaların sesini kısma dahil bazı alternatif görevleri de yerine getiren güç tuşu bozukluğuyla ilgili gelen şikayetlere kayıtsız kalmayan Apple ise yeni bir değişim programı başlattı. Apple.com'dan yapılan duyuruya göre, 2 Mayıs 2014 tarihinden itibaren bu program çerçevesinde güç tuşuyla sıkıntı yaşayan kullanıcıların iPhone 5‘lerini en yakın Apple merkezine getirmesi isteniyor. Türkiye'de İstanbul Zorlu Center‘da bulunan Apple Store‘a da kullanıcılar bozuk olan iPhone 5'lerini getirip ücretsiz değişim fırsatından faydalanabiliyor.

27 Nisan 2014 Pazar

Samsung Galaxy S5

Ve S5 sizlerle..

Samsung'un parmak izi okuyuculu, suya ve toza karşı dayanıklı yeni amiral gemisi test merkezimizde.
2014 yılının en iddialı Android modellerinden bir tanesi olan Samsung Galaxy S5, test merkezimizin yeni konuğu oluyor. Özellikle Galaxy S3 ile popülaritesini artırmaya başlayan Samsung, geçtiğimiz sene çıkardığı S4 ve Note 3 gibi modelleriyle de milyonlar satmıştı. S5 ise, artırılmış performansı ve anahtar elementler olarak gösterebileceğimiz özellikleriyle ön plana çıkıyor. Tabii ki suya ve toza karşı dayanıklı olması ve parmak izi okuyucu sensöründen söz ediyorum. Samsung, bu unsurları bir araya getirerek hem iOS, hem de Android tarafındaki rakiplerine cevap veriyor.
Tasarım
Samsung, Galaxy S5'te de Galaxy S serisinin genel hatlarıyla çizgisini korumayı tercih ediyor. Cihazı Galaxy S4 ile yan yana getirdiğinizde aralarında pek de farkın olmadığını görüyorsunuz. Ekranın büyümesi sebebiyle boyutlarda ufak tefek değişiklikler söz konusu tabii ki. 8.1mm kalınlığındaki telefon, 145 gram ağırlığında.


Telefonun on kısmında görsel anlamda önemli bir fark bulunmuyor. Arka kısımda ise, yine plastik malzemenin kullanıldığı çıkarılabilir bir kapak var. Bu kapak, rahat kullanım için iyi düşünülmüş diyebiliriz. Kaygan olmadığı gibi kolay kolay terlemelere de sebebiyet vermiyor. Arka kısımda dikkat çekici bir diğer detay ise, kameranın altındaki flash ışığının yanında yer alan sensör. Bu sensöre parmağınızı getirdiğinizde kalp ritminiz hakkında bilgiler öğrenebiliyorsunuz.
Cihazı kenarlardan saran metal çerçevesi, hafif dışa çıkık olarak tasarlanmış. Ekran da içeride kalmış. Böylelikle olası düşmelerde ekranın daha az zarar görmesi söz konusu.


Galaxy S5 ile S4'ü mukayese ettiğimizde dikkat çeken bir diğer görsel farklılık ise, alt kısımda yer alan şarj girişi. Samsung, bu girişi bir kapakla kapatmayı uygun görmüş. Ayrıca veri aktarımı ve şarj için bu kez microUSB 3.0 teknolojisinden yararlanıyor. Samsung, Note 3'te de USB 3.0'a yer vermişti. Bu sayede cihazı daha hızlı şarj edebiliyor ve veri aktarımı gerçekleştirebiliyorsunuz.

Suya ve toza karşı dayanıklı



Galaxy S5, suya ve toza karşı dayanıklı bir telefon. IP67 sertifikasına sahip olan telefon, 1 metre derinlikte 30 dakika boyunca çalışabiliyor. Tabii arka kapağının ve şarj girişinin tamamen kapalı olması koşuluyla. Zaten kapakları tam olarak kapatmazsanız ara ara ekranda kapakların açık olduğuna dair uyarı mesajları görebiliyorsunuz. Tabii Samsung'un hem suya dayanıklı olup hem de arka kapağının açılabilir, bataryasının çıkarılabilir olması, birçok kullanıcı içi avantaj olarak da görülebilir dezavantaj olarak da. Suya karşı güçlü olsa da Galaxy S5'i suya sokmamanızı tavsiye ediyoruz. En ufak bir damla sızıntı bile sizi zor durumda bırakabilir.

Arka kapağını açtığımızda...
Çıkarılabilir 2800mAh batarya ile karşılaşıyoruz. Hemen yanında da üst üste olmak üzere microSim kart girişi ve microSD kart girişlerine yer veriliyor. Galaxy S5, 16 ve 32GB'lık versiyonlar olarak satılıyor. İncelediğimiz model ise, 16GB'lık. İstenirse ek hafıza kartıyla hafızayı artırmak mümkün. 16GB'lık telefonun size verdiği kullanım alanı ise, yaklaşık 11.7GB.



Ekran büyüdü
Galaxy S5, beklentilerin aksine 5.1 inç değerde bir ekranla karşımıza çıktı. Ortaya atılan söylenti iddialar ve birçok analistin düşüncesi, 5.2 ve üzeri yönündeydi, ancak Samsung, 5.1'de karar kıldı. 1080p çözünürlük sunan bu ekran, 432 ppi değerinde ve üzerinde de Corning'in Gorilla Glass 3 teknolojisi bulunuyor. Sağlamlık hissiyatı için önemli bir hamle bu. Ve evet, Galaxy S5'te Super Amoled ekran kullanıyoruz.

Ekranın dokunmalara verdiği tepki gayet yüksek. En ufak dokunuşlarla saniyeler içinde birçok işlem gerçekleştirebilirsiniz. Ek olarak, ayarlar kısmına giderek dokunmatik hassasiyeti artırma şansınız da var. Tepkilerin yanında ekranın sunduğu görüntü kalitesi de başarılı. Farklı açılardan bakıldığında kalite kaybı yok denecek kadar az. Yoğun güneş ışığında da kullanımınızı sürdürebiliyorsunuz. Ancak bazen ufak bir sıkıntıyla karşılaşabilirsiniz.
Galaxy S5, ısınan bir telefon değil. Ancak bazen oyun oynamak, 3G bağlantısıyla bir süre internette gezinmek, telefonu biraz da olsa ısıtıyor. İşte böyle durumlarda birkaç kez ekranın kısa süreliğine de olsa sarardığını fark ettim. Tabii kısa süre sonra düzeliyor. Forumlarda yapılan yorumlarda, bazı kullanıcılar da Amoled ekranlı telefonlarında (Galaxy S3, Note 2 gibi) bu durumla karşılaştıklarından söz etmişler.

Parmak izi okuyucusu geldi



Suya ve toza karşı dayanıklık özelliği gibi parmak izi okuyucu sensör özelliği de geçtiğimiz yıl dikkat çeken bir unsurdu. Samsung, bu yeni modelinde ikisine de yer vererek hem kullanım kalitesini artırmayı, hem de daha fazla kullanıcıyı kendi tarafına çekme düşüncesinde. Peki bu okuyucu sensör iyi çalışıyor mu?

Öncelikle, Galaxy S5'teki parmak izi okuyucu sensörün iPhone 5s'inkinden farklı olduğunu, HTC'nin One Max'inde kullandığı sensöre göre de daha başarılı çalıştığını söyleyebiliriz. Görsel olarak pek fark yok belki, ancak ön alt kısımda yer alan home tuşu, artık bir parmak izi okuyucuya da sahip. Samsung, bu okuyucuda 3 farklı parmak izini kaydetmenize imkan tanıyor. Parmağınızı hafifçe üstten aşağıya doğru kaydırarak kilidi kaldırabiliyorsunuz. Başarısız olursanız da ekranda uyarılar alıyorsunuz. Birkaç kez denemenize rağmen başarılı olamazsanız da sizden kendi belirlediğiniz şifreyle kilidi kaldırmanız isteniyor.

Parmak izi okuyucu sensörü arada sıkıntı çıkarsa da genel olarak başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Sadece telefonun kilidinin açılıp kapanması için değil, aynı zamanda internetten güvenli alışveriş için de sıklıkla başvurabileceğiniz bir araç bu. Hatta ilk adım olarak güvenli para transfer sistemi PayPal ile bir anlaşma sağlandı. İnternetteki birçok alışveriş sitesinin PayPal ile anlaşması bulunuyor ve böylelikle tek dokunuşla kredi kartı ve üyelik bilgilerine gerek kalmadan alışverişler yapabilirsiniz.

Yine telefonunuz kilit ekranındayken, kilidi kaldırmadan müzik değiştirebilir, acil aramalar gerçekleştirebilir veya fotoğraflar çekebilirsiniz. Hızlı kullanım için hoşunuza gidecektir.
Samsung, parmak izleriniz ve diğer özel bilgilerinizi almadığını, özel bir şifrelemeyle bu bilgilerin saklandığını da söylüyor.

KitKat



Galaxy S5, Android 4.4.2 KitKat ile karşımıza geliyor. Samsung'un kullandığı TouchWiz arayüzü biraz daha geliştirilmiş ve daha kullanılabilir olmuş diyebiliriz. Menüler arası geçişler, uygulama çalıştırma performansı, tarayıcı performansı ve oyun performansı gayet başarılı. Bunun ardında yazılımsal olduğu kadar teknik detayların da payı büyük. Telefonda Snapdragon 801 çipseti bulunuyor. Biraz açarsak, 2.5GHz değerde 4 çekirdekli Krait 400 işlemci, 2GB RAM ve Adreno 330GPU'suna sahip. Bu detaylar da Galaxy S5'i en yüksek performanslı telefonlardan bir tanesi yapıyor. Kullandığımız telefonun model numarası: SM-G900FQ.

4K video
İşte bir diğer dikkat çekici özellik daha. 4K video henüz çok yeni. Ne yayın, ne de yayın yapacak televizyonlar yaygın değil. Ülkemizi göz önüne alırsak, HD yayın yapan televizyon kanalları sayılı ve birçok insan hala VCD ve DVD videolarla vakit geçiriyor. Blu-Ray'in bile yeni yeni yaygınlaştığını söyleyebiliriz. Hal böyleyken 4K video birçok kullanıcı için gereksiz görünüyor belki, ama teknoloji meraklılarını heyecanlandırdığı da bir gerçek.

4K video çekme özeliği aslında Snapdragon'un 800 serisinde bulunuyordu, ancak kapalı bir özellik olduğu için kullanımına izin verilmemişti. Galaxy S5'te kullanılan Snapdragon 801 çipseti ise, bir nevi 800'ün biraz daha geliştirilmiş versiyonu.

Peki 4K video kalitesi nasıl?



Aslına bakarsanız her zaman 4K video izleyecek bir araç bulabilmeniz pek de mümkün değil. Snapdragon 801'in de 4K için yolun başında olduğunu söylersek yanılmayız herhalde. Çektiğimiz birkaç örnek videoyu izlediğimizde görüntüde sanki upscale, yani orijinal görüntünün çözünürlüğünün sonradan artırıldığı hissine kapıldık. Biraz bulanıktı doğrusu. Ancak tekrar etmekte fayda var. Hem çektiğiniz videonun depolanması hem de izleme imkanlarını göz önüne aldığımızda şu an 4K için gerçekten erken.

Kamera kalitesi

Telefonun arka kısmında ışığıyla beraber 16MP kamera, ön kısımda da 2MP kamera yer alıyor. İki kamera da 1080p video çekimlerine olanak tanıyor. Arka kamera, 4K video çekerken 30FPS, 1080p video çekerken de 60FPS değerinde işlem yapıyor. İki kameranın da gün ışığında başarılı olduğunu söyleyebilirim. Gece çekimlerinde ise, ışık seviyesine göre normal olarak kalitede düşüşler gözlenebiliyor. Çektiğiniz fotoğraflara çeşitli filtreler uygulama, yine çektikten sonra fotoğraflarda belirli noktaların netlemesini yeniden yapma gibi imkanlarınız bulunuyor. Arka kamerada dikkat çekici bir diğer taraf da seçilebilir odaklama özelliği. Ekranda istediğiniz yere dokunarak hızlıca odaklama yapabiliyorsunuz.

Kalbinizi dinleyin: S Health 3.0



Galaxy S5'te yer alan bir sensör, sizin kalp hızınızı ölçüyor. Firmanın belirttiğine göre Kalp Hızı Ölçer adındaki bu özellik, akıllı telefonlarda bir ilk. Parmağınızı arka tarafta, kameranın altında bulunan yere bastırıyor ve bir süre bekledikten sonra sonuçları alıyorsunuz. Zaten parmak basmanız gereken nokta da o esnada kırmızı ışıkla kendini belli ediyor. Tabii isterseniz bu telefonu Gear Fit bileklik veya Gear 2 saatinizle de kullanabilirsiniz. Böylelikle attığınız adımlar, yakabileceğiniz kalori oranları gibi konular hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz. Bu verilere sadece S5'i kullanarak da erişebiiyorsunuz, ancak %100 sağlıklı sonuçlar verdiğini söylemek zor olur. Elinizle sallasanız bile ölçüm yapabiliyor çünkü.

Ses kalitesi
Görüntü kalitesi olduğu kadar ses kalitesine de her geçen gün biraz daha fazla önem veriliyor. Bazı firmaların bu konular üzerine özel çalışmaları bile bulunuyor. Samsung da bu konuda gelişimini sürdüren markalardan. Galaxy S5'in arka kısmında yer alan hoparlörü, yeterli diyebileceğimiz düzeyde bir ses veriyor. Yüksek sesli ortamlarda yaptığınız video kayıtlarında da eski Samsung modellerine nazaran daha iyi sonuçlar elde edebiliyorsunuz. Yine de Samsung'un biraz daha yol gitmesi gerekiyor.

İndirme Güçlendiricisi

Galaxy S5'te microUSB 3.0, GPRS, Wi-Fi Direct, 3G, Bluetooth 4.0, NFC gibi bağlantı özellikleri bulunuyor. İsterseniz Screen Mirroring özelliğini açarak görüntü paylaşımında da bulunabiliyorsunuz. Bunların yanında bir de İndirme Güçlendiricisi seçeneği bulunuyor. Aynı anda hem şebeke bağlantısı hem de Wi-Fi bağlantınızı açarak indirme hızına olumlu katkılar sağlayabiliyorsunuz.

Ultra Güç Tasarrufu

2800 mAh değerinde çıkarılabilir bir bataryası bulunan ürün, tek şarj ile 1 günün üzerinde kullanım ömrü sunuyor. Cihazı kullandığım 1 haftayı aşkın süreçte 2. günün sonunu gördüğüm bile oldu. Tabii Samsung'un bir de "Ultra Güç Tasarruf" modu bulunuyor. Bu modu aktifleştirdiğinizde ekran gri tonlara bürünüyor ve tüm uygulamalar devre dışı kalıyor. Yalnızca telefon etme, mesaj gönderme, internet ve sizin belirleyeceğiniz birkaç uygulamayı kullanabiliyorsunuz. Böylelikle şarj seviyeniz az iken kullanım ömrünü maksimum seviyeye çıkarabiliyorsunuz.

Sonuç olarak Galaxy S5, bu yılın en performanslı telefonlarından bir tanesi. Parmak izi okuyucusu, suya ve toza karşı dayanıklı olması sebebiyle birçok kullanıcıyı çekebilecek potansiyele sahip. Ultra HD video çekebiliyor olması onu pek de özel kılacak gibi görünmüyor, çünkü bu teknoloji daha çok başlarda. Parmak izi okuyucu sensörü ise, özellikle internet üzerinden yapacağınız güvenli alışverişleriniz için kolaylık sunabilir. Telefonun yüksek performans konusunda bir sorunu bulunmazken özellikle tasarım konusunda takıntılı kullanıcıları tatmin etmeyebilir. Çünkü birkaç ufak değişiklik dışında S4'ten tasarımsal olarak hiçbir farkı bulunmuyor. Yine de şu an rakiplerine baktığımızda, 2199TL (16GB) ve 2299TL (32GB) fiyat etiketleriyle alınabilir bir amiral gemisi olarak görünüyor.

Nokia Lumia 1320 teknik inceleme

Nokia Lumia 1320 İnceleme..


Windows Phone platformunda çalışan Phablet bir akıllı telefon olan Nokia Lumia 1320 bugün test merkezimizde bizlerle birlikte. Şimdi isterseniz sizlerle birlikte ürünü incelemeye başlayalım.



Dev ekrana sahip olan yeni Lumia’lar günlük kullanımlar için gayet başarılı görünüyor. 164.20 x 85.90 x 9.80 mm ebatlarında olan Lumia 1320′nin ağırlığı 220 gram. 6 inç ekrana sahip bir telefon için ideal ağırlık denilebilecek bir ağırlığı olan 1320 Nokia firmasının geliştirmiş olduğu Lumia 1520 modelinin kardeşi olarak karşımıza çıkıyor.

Ürünün teknik özellikleri:

Kalabalıkta kesinlikle öne çıkan 6 inçlik ekrana ve parlak, renkli tasarıma sahip Nokia Lumia 1320, her koşulda kendini çok iyi ifade ediyor eğer çevrenizdekiler elinzdeki telefona baksın istiyorsanız gerçekten ideal bir telefon Lumia 1320.

Dev ekran,

Daha fazla ekran alanı, sevdiğiniz şeyler için daha fazla yer demektir. Favori oyunlarınıza, videolarınızda eğer büyük ve hesaplı bir telefon istiyorsanız 1320 aklınızın bir köşesine yet etmeli.



Ekran

Ekran boyutu: 6 ''
Ekran teknolojisi: ClearBlack, IPS LCD 
Dokunmatik ekran teknolojisi: Süper duyarlı dokunuş 
 

Etkileyici fotoğraflar çekin,


Ürünün kamerası 5MP olsa bile bir çok aynı çözünürlükteki ürünlerden daha iyi çekim performansı sunuyor.Ürünün flaşının bulunması gerçek anlamda bir avantaj fakat ürün flaş açık durumdayken çekimler sırasında çok fazla ısınma yaşıyor.

Ana kamera sensör boyutu: 5 MP 
Kamera Flaş Türü: Led flaş 
Kamera Odaklama Türü: İki aşamalı çekim tuşu ile otomatik odaklama 

İşlemci :

Ürünün kalbi olan Qualcomm Snapdragon S4 işlemci sizlere oyunlar sırasında her hangi bir donma veya takılma durumu yaşatmıyor. Oyunlar sırasında bir önceki sayfada paylaştığımız parçalar arasında da görebileceğiniz Qualcomm Snapdragon S4 işlemci ve anakart pek fazla ısınmıyor . Keşke aynı performansı Nokia firması kamerada da yakalamayı başarsaydı.



İşlemci adı: Qualcomm Snapdragon™ S4 
İşlemci türü: Çift Çekirdekli 1,7 GHz 

Tasarım:

Ürünün alt kısımında bir adet microUSB girişi bulunuyor. Alt kısımın kenarlarının oval yapıya sahip olması da tutuş bakımından kullanıcıya kolaylık sağlıyor.

Ürünün üst kısımında ise bir adet 3.5mm jack konumlandırılmış fakat jack yapısının altta doğru eğimli olması nedeniyle takılan kulaklıklarda tam girişle birleşmeme sorunu oluşturabiliyor.

Ürünün sağ yan kısımında ise 3 adet tuşa yer verilmiş bu tuşlardan;

 

En alt tuş deklanşör
Orta kısımdaki tuş ekran kilidi
En üstteki tuş ses kontrol
Görevlerini üstlenmiş durumda.

Ürünün kapağının arka kısımında ise küçük bir hoparlöre yer veren Nokia, keşke üründe biraz daha büyük bir hoparlör kullansaymış dememize neden oldu.

Kullanılabilir ses türleri;

Kodekler: MP3, AAC LC, AMR-NB, WMA 9, GSM FR, WMA 10 Pro
Ses çalma dosya formatları: MP4, AAC, MP3, M4A, WMA, 3G2, AMR, 3GP, ASF

Ürünün tasarım bakımından kapak yapısının yekpare bir yapıya sahip olmadığını onun yerine kapağının insanların renk ve zevklerine göre değişmesine imkan vermesi sebebiyle, Nokia bizden bu konuda tam puan aldı

Kapak yapısında sert plastik kullanan Nokia firması kapağın farklı rekleriyle insanların dikkatini çekmek isteyen kitlelere seslenmiş gibi duruyor.Kapağın ileriki günlerde çizilme veya hasar alması durumunda, ucuza temin edilebilecek bir kapakla ürünün ilk haline dönmesine ayrılabilir kapak yapısıyla olanak sağlamış.

Ürünün yan kısımında bulunan 2 adet girişi güzelce sembolize eden Nokia firması üst kısıma microSim kart yuvası alt kısıma ise MicroSd kart girişi konumlandırmış. Ürünün kendi içerisinde bulunan dahili 8GB hafızasının yanı sıra 64 GB hafıza kartı desteği ile toplamda size maksimum 72 GB depolama alanı sunuyor. Bunların dışında ise bulut depolama teknoloji kullanan Nokia firması bu üründe kullanıcılara ücretsiz 7 GB bulut depo alanı veriyor.

Benchmark sonuçları;



Antutu sonucu:

3DMARK Sonucu:

MAXIMUM BRIGHTNESS(nits)HIGHER IS BETTERMINIMUM BRIGHTNESS(nits)LOWER IS BETTERCONTRASTHIGHER IS BETTERCOLOR TEMPERATURE(Kelvins)GAMMADELTA E RGBCMYLOWER IS BETTERDELTA E GRAYSCALELOWER IS BETTER
NOKIA LUMIA 1320 521
(Excellent) 28
(Poor) 1:1129
(Good) 7114
(Good) 1.97

Kutu İçeriği 
 

Satış Paketi: Nokia Lumia 1320, Nokia AC-60 MicroUSB Şarj Cihazı, Nokia Şarj ve Veri Kablosu CA-190CD, Nokia Stereo Kulaklık WH-108, Quick guide

Sonuç 
 
Nokia Lumia 1320 ürünü piyasada alınabilecek fiyat-performans bakımından en iyi ürünlerden bir tanesi. Ürünün kendi üzerinde barındırmış olduğu hafısazı ve belleğinin yanı sıra Windows Phone işletim sistemininde sunmuş olduğu ayrıcalıklarla ürün tavsiye edilen satış fiyatının (999 TL) üstünde performans sunuyor. Bu ay içerisinde incelediğimiz ve en mantıklı ürün gözüyle baktığımız Lumia 1320 abisi olarak piyasaya giren Lumia 1520'den daha hesaplı olması nedeniyle Nokia severlerin dikkatini çekiyor. Ürün bu fiyat aralığında alınabilecek en mantıklı Phabletlerden bir tanesi.


Samsung ve Apple kullanıcıları artık HTC One M8'i satın alıyor!

Yeni yayınlanan verilere göre Samsung ve Apple kullanıcıları HTC One M8'i satın alıyor.




Tayvanlı HTC firmasının yeni amiral gemisi modeli One M8, kısa bir süre önce satışa sunuldu. Cihaz teknik özelliklerinin yanında alüminyum tasarımı, hoparlörleri ve ekranıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Gelen haberlere göre cihazın bu özellikleri çoğu Samsung ve Apple kullanıcısını kandine çekmeye başlamış bulunuyor.



CompareMyMobile sitesinin yaptığı araştırmaya göre HTC One M8'i satın alan kullanıcıların %46.2'lik dilimi, eskiden de HTC kullanıcısı olarak belirlenmiş. Diğer taraftan HTC One M8 alan kullanıcıların %23.7'lik kısmı, geçtiğimiz yıl iPhone 5 kullanıyormuş. Verilerin devamında kullanıcıların %8'lik kısmı da Samsung Galaxy S4 kullanıyormuş.

Ancak diğer taraftan gelen haberlere bakarsak Samsung, yeni amiral gemisi modeli Galaxy S5'in satışlarda S4'ü geçtiğini, ve en çok satılan cihazın S5 olduğunu söylüyor. Bakalım ilerleyen günlerde elde edilen rakamlarla birlikte nasıl bir sonuç elde edilecek...

Google Glass nedir?

Giyilebilir teknoloji hayatımıza girmeye başla..

Karşınızda GOOGLE GLASS..



Gözlüğe bakan herkesin dikkati, sağ gözün üstünde duran küp şeklindeki camda. Google Glass nedir? Google Glass özellikleri nelerdir? Google Glass fiyatı ne kadar? Google Glass'ın en son sürümü Google Glass 2'yi, her yönüyle, A'dan Z'ye incelendi.

Yayıncılar, markalar ve reklamcılar için mobil görüntü tanıma platformu olan Blippar, Google Glass için ilk görüntü tanıma ve takip etme teknolojisini geliştirdi.

Halihazırda iOS, Android, Windows ve Blackberry cihazlarında bulunan Blippar, Google Glass üzerindeki Blippar deneyimi için de sahip olunan en iyi teknolojiyi kullanıyor. Fiziksel ve dijital dünyaları pürüzsüz bir biçimde birbirine bağlayarak görüntülerin, ürünlerin , hatta insanların anında tanınmasını sağlıyor.

Google Glass sizin tam anlamıyla kişisel gözlük asistanınız oluyor. Ona bir "üçüncü göz" demek belki daha doğru olabilir.

Android işletim sistemi bu gözlüğün içerisinde de var ve bir akıllı telefon gibi komutlarınızı işleyebiliyor; iPhone daki Siri gibi bir bakıma.

Ellerinizi kullanmadan akıllı bir telefona sahip olmak belki de Glass ile mümkün olacak.

"Okay Glass" diyorsunuz ve arkasına; " fotoğraf çek, mesaj gönder, videoya kaydet, adres tarif et, arama yap" gibi işlevleri gerçekleştirmesini istiyorsunuz Google Glass da yapıyor.



Kesin olmamakla birlikte alüminyum-fiber karışımı oldukça esnek bir yapıya sahip Glass. Geldiğinde ise 5 çeşit renk seçeneğiyle kullanıcılar ile buluşacak. İlk Glass versiyonu normal bir gözlük gibiydi şu an ise şeffaf bölümden komutların uygulanışını sunuyor ve camları olmayan bir çerçeve üzerine oturtulmuş durumda.

Glass'ın sağ yanında bulunan bölümde alıcılar(ses, görüntü) ve veri işleyiciler bulunmakta, bu yüzden çerçevenin sağ kısmı aşağıdaki fotoğraftaki gibi daha kalın durumda. Bölüm üzerinden yapılan parmak hareketleri ile işlem menüleri arasında geçiş yapılabiliyor.

2013 yılının sonu veya 2014 yılı başlarında çıkması beklenen Glass'ın fiyatının 1500$'dan aşağıda olması bekleniyor. Zamanla çok
daha geliştirileceğini düşünürsek bu rakamı da hak edecektir; hoş şu an bile özellikleri bu parayı hak ettiğinin göstergesi.

720p HD kalitesinde video kaydı yapabiliyor GPS ile konum belirleyebiliyor ve yön tarifi yapıyor, WiFi veya Bluetooth 4.0 özelliği ile de iPhone veya Android akıllı telefonunuzla da bağlantı kurabilecek. Belki yakın zamanda yalnızca insanların gözbebeklerine oturacak bir lens sayesinde etrafımıza baktığımızda herhangi bir şey hakkında bilgi alabilecek, yolumuzu zorlanmadan bulabilecek, her anımızı
ölümsüzleştirmek adına kayıt altına alabileceğiz.



Google Glass Teknik Özelikleri:
Android 4.0.4 işletim sistemi
16 GB'lık hafıza
1 GB RAM
1.2 GHz çift çekirdekli ARM Cortex-A9 veya OMAP 4430 işlemciler
5 MP 720p görüntü kalitesinde kamera
WiFi , GPS, Bluetooth

Blippar CEO’su Ambarish Mitra “Bu, Blippar için oldukça heyecanlı bir süreç ve artırılmış gerçeklik piyasası için bir dönüm noktası.” şeklinde konuştu. “Piyasadaki spekülasyonlar, birçok kişinin görüntü tanıma özelliğinin Google Glass’ta halihazırda mevcut olan bir özellik olduğuna inanmasına yol açtı. Ancak, kusursuz çalışan ve kanıtlanmış bu konseptin ilk kez Blippar tarafından gerçekleştirildiğini tüm dünyayla paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Google Glass’ın üçüncü jenerasyonunun piyasaya sunulmasını beklerken, donanım daha güçlü ve gelişmiş bir hale geldikçe giyilebilir bilgisayarlar yoluyla görüntü tanımanın inanılmaz potansiyeli konusuna çok daha iyimser bakıyoruz.”

Artırılmış gerçeklik sektörü, büyük oranda görüntü tanıma teknolojisindeki yeniliklerden kaynaklanan dünya çapında büyük ilgi görüyor. Juniper Research, yakın zamana ait bir raporunda artırılmış gerçekliğin dünya çapındaki kullanıcı sayısının 2018 yılına kadar hızla 200 milyona artacağını duyurdu.

Blippar daha hızlı tanıma, daha düşük hafıza kaplama alanı, daha düşük güç gereksinimleri ve sağlamlık konularında çalışmalarını sürdürüyor.

Google Glass' da Kit Kat geliyor

Google Glass bugüne kadar geçirdiği en büyük yazılım güncellemesini çok yakında yaşayacak. Google çalışanı Teresa Z tarafından geliştirici forumunda verilen bilgiye göre, Glass kullanıcıları Android'in ICS sürümünden KitKat 4.4 sürümüne çok yakında güncelleme yapabilecekler.
Glass kullanımını daha pürüzsüz ve daha iyi hale getireceği belirtilen güncellemede XE14'ten bahsedilmemesi ise dikkat çekti. Shiftdelete.com'da yer alan habere göre, güncelleme hakkında oldukça heyecanlı olduklarını belirten Google çalışanı, KitKat ile birlikte daha faydalı güncellemelerin önünün açıldığını dile getirdi ve bu heyecanı geliştiricilerle paylaşmak istediklerini söyledi.

Google bir yandan aylık güncellemelerine devam ederken, öte yandan düzenli yazılım iyileştirmeleriyle Google Glass'ın raflara en sorunsuz haliyle çıkmasını sağlamak için uğraşıyor.Merakla beklenen ve muhtemelen Mart ayına ertelenen XE14 güncellemesi ise, Android'in aksine Google Glass'a özgü, cihazın fonksiyonlarını genişleten yenilikler içeriyor. Örneğin XE12 güncellemesiyle birlikte iOS desteği, bir kilit ekranı, hangouts, YouTube ve göz kırpma algılayıcı uygulama Glass Kaşiflerini karşılamıştı.

Google Glass'ı test ettik!

Google Glass, hala bir prototip ve ona herkes sahip olamıyor. Ancak her geçen gün 1.500 dolarlık gözlüğü deneyen teknoloji tutkunlarının ve geliştiricilerin sayısı artıyor.

Glass'ı gözünüze takmadan önce burun desteklerini bükülebilen titanyum kafa bandını ayarlamanız gerekiyor. Bunun ardından gözlük, kafanıza tam olarak oturuyor. Titanyum kafa bandı, bize dayanıklı göründü. Plastik bir kasaya sahip bant, Glass'ın dahili bileşenlerini saklıyor ve ona temiz bir görüntü kazandırıyor. Cihazın bu sade tasarımı, ön tarafındaki kamera lensi gibi parçaların öne çıkmasını sağlıyor. Bunun iyi olup olmadığı, ayrı bir konu.

Gözlüğe bakan herkesin dikkati, sağ gözün üstünde duran küp şeklindeki camdaydı. 640 x 360 çözünürlüklü bu küçük ekran, görüş alanınızı daraltmıyor. Bu küçük cam parçası, gözlüğü takan kişi için çok daha büyük, 2.5 m'den baktığınız 25 inç'lik HDTV'ye eş bir kişisel ekran görevi üstleniyor.



Tasarımı

Google Glass'ın ölçüleri, en geniş noktasında 13.3 cm ve en uzun noktasında 20.3 cm. Uzunluğu nedeniyle onu cebinize sığdırmanız pek mümkün değil. Nexus 7'yi bile kot pantolonumuzun arka cebine sığdırmayı başarırken, Google Glass'ı cebimize sıkıştıramadık. Titanyum kafa bandı kapanmadığından, onu taşıma olanaklarınız kısıtlı.

Google Glass 2'nin görünüşte selefi Explorer Edition'dan neredeyse hiçbir farkı yok. Renk seçenekleri arasında siyah, turuncu, gri, beyaz ve mavi var.

Glass'ın şık tasarımına görünür şekilde aykırı davranan bölümü ise pilin bulunduğu, sağ kulağın arkasında kalan kısım. Pil fazlasıyla büyük olmasına rağmen, gözlüğün 1 günü çıkarmasına izin vermiyor.

Ancak pilin ağırlığına ve sağlam çerçeveye rağmen Google Glass çok hafif ve onu yüzünüzde taşırken hiç rahatsız olmuyorsunuz. 42 gramlık gözlük, ekranı dahil, görüş hattınızı hiç etkilemiyor.

Google Glass'ın ekranına bakmak için sağ gözümüzü zorlamak, başta bize bir miktar baş ağrısı yaşattı. Zaten Google yetkilileri de bizi ilk birkaç gün boyunca Glass'ı birkaç saatten fazla kullanmamamız konusunda bizi uyarmışlardı. Tek gözünüzü kullanmadan, diğer gözünüzü bir nesneye odaklamak, hiç de doğal bir davranış değil. Ancak gözünüz ve beyniniz, kısa zamanda buna alışabiliyor.

Google Glass'ın üzerinde aynı telefonlarda olduğu gibi birkaç fiziksel düğme ve portlar var. Onunla birçok etkileşimi, sağ taraftaki 3.25'lik touchpad'le sağlıyorsunuz. Touchpad'in hemen altında cihazı şarj etmeye yarayan bir USB portu bulunuyor. Üstte ise gürültülü ortamlarda sesli komut vermek mümkün olmadığında, hızla fotoğraf çekmenizi sağlayan bir düğme var.

En önemli düğme ise touchpad'in içinde, şakağınızın yanında duruyor. Bu düğmeye hafifçe bastığınızda Google Glass açılıyor.

Kurulum ve telefona bağlama

Kurulum

Google Glass'a sahip olduğunuzda onun kurulumunu web tabanlı bir kılavuz yoluyla yapıyorsunuz. Cihazın Wi-Fi ayarlarını yapmak, herhangi bir cihaza göre daha kolay. Bir router adını seçip parolayı yazdıktan sonra ekrana gelen QR koduna bakıyorsunuz ve hepsi bu kadar; 10 saniye içinde bağlısınız.

Telefonunuza bağlama

Google Glass'ı akıllı cebinizle bağlamak da çok kolay. Bu alanda rakibiyle iyi geçinmeyi tercih eden Google, iPhone 5S ile Bluetooth üzerinden eşleşebiliyor. Glass genel olarak Android'li ceplerle ve Google Play'deki MyGlass uygulamasıyla daha iyi çalışıyor. MyGlass'ın iOS sürümü de var ancak ekran yansıtma modu, iPhone'un dokunmatik ekranından kontrol edilemiyor. Bunun yanında iPhone uyku modundayken Glass, yol tarifi yapamıyor.

İşletim sistemi - I

İşletim sistemi

Glass'la ilk fotoğrafımızı çekmek için "OK Glass, take a picture" dememiz yeterli oldu. Herhangi bir uygulamayı veya komutu çalıştırmadan önce "Ok Glass" demeniz gerekiyor.

Google Glass XE12 işletim sistemini touchpad'i parmağınızla ileri ve geri kaydırarak kontrol edebiliyorsunuz. Parmağınızı aşağı kaydırdığınızda eylemi iptal etmiş oluyorsunuz. Bunu yeteri kadar tekrarlarsanız, "OK Glass" giriş ekranına dönüyorsunuz. Touchpad'e dokunduğunuzda ise paylaş, sil, başlık ekle, sesli oku gibi işlevsel seçenekler görünür hale geliyor.

Google Glass'ın işletim sistemi, Google'ın yenilediği ürünlerinde ve Google Now'da yer alan kart tabanlı kullanıcı arayüzüne benziyor. Fikir iyi olsa da yakın zamanda küçük bir tasarım değişikliği gerekebilir. Arayüz içinde çektiğimiz fotoğrafları kolaylıkla bulduğumuzu, eski aramalarımıza ve Hangout geçmişimize rahatça ulaştığımızı, haberleri sorunsuz biçimde açabildiğimizi söyleyelim. İstediğimizi bulmak için genellikle parmağımızı birkaç kez kaydırmamız yetti.

İşletim sistemi - II

Glass'ı PC'nize bağlayarak fotoğrafları diskinize kopyalamanız mümkün. Bunun dışındaysa çok fazla seçeneğiniz yok. Fotoğraf dışındaki içerikleri kart tabanlı "zaman çizgisinden" kaldırmak için, Glass'ı kullanmanız gerekiyor. Geliştiricileri, microUSB-PC bağlantısını ve Android SDK'yı kullanarak kodların içine dalabiliyorlar, ancak bu elbette  ortalama kullanıcıya göre bir iş değil.

Gözlüğe "Okay Glass, what's the population of China?" dediğimizde, yani Çin'in nüfusunu sorduğumuzda "1.351 billion as of 2012" cevabını aldık. Ancak nüfusları karşılaştırmaya yönelik bir işlev bulunmuyor, zaten ekrandaki alan da bunun için yeterli değil. Gözlük, bu bilgileri Google Knowledge Graph'ı kullanarak elde ediyor.

"How tall is Morgan Freeman?" ("Morgan Freeman'ın boyu kaç?") dediğimizde ise gözlük bize "6' 2" (1.88 m) cevabını sesli olarak okudu.

Google Glass'ın üzerindeki özel ses iletme teknolojisi, sesi kulağınız yerine kafatasınıza veriyor. Bu sayede bir kulaklık takmaktan kurtulduğunuz gibi, çıkan sesleri yanınızdaki kişiler neredeyse hiç duyulmuyor.

Google Glass ile ismini söyleyip arama yapabileceğiniz kişi sayısı, şu an 10 ile sınırlı. Favorileriniz dışındaki kişileri aramak veya mesaj göndermek için touchpad'e dokunmanız gerekiyor.

Google Maps yoluyla sunulan yol tarifleri artık sadece Android'e özel değil. Ancak özelliği iPhone'da kullanabilmeniz için telefonun uyanık durumda olması gerekiyor. Google Maps'in Glass sürümünün kafanızı çevirdiğiniz yere dönmesi oldukça etkileyiciydi.

Uygulamalar

Uygulamalar

Geliştiricilerin Google Glass için özel olarak geliştirdiği gözlüklere "Glassware" adı veriliyor. On binlerce uygulamaya sahip Google Play ve Apple App Store'a karşın, glassware uygulama listesinde şu an sadece 37 uygulama var. Yine de bu sayı, Chromecast'e sunulan uygulama sayısından fazla.

Google'ın geliştirdiği bu uygulamalardan en ilgi çekeni Google Now. Ok Glass giriş ekranından bir parmak hareketiyle erişebildiğiniz Google Now, hava durumu, spor takımları ve son aramalarınız gibi bilgilere kartlar yoluyla ulaşmanızı sağlıyor.

Bir yere mi gideceksiniz? Aynı Android ve iOS'ta olduğu gibi Google Now, e-postalarınızı araştırarak uçuş bilgilerinizi ekrana getiriyor. Glass, bununla da kalmıyor ve şu anki hava durumunu ve gideceğiniz şehirdeki hava durumunu size bildiriyor. Tüm bunların hepsi otomatik olarak gerçekleşiyor.

Tahmin edebileceğiniz gibi Gmail, her yeni mesaj geldiğinde sizi uyarıyor. "Listen to..." ("dinle") ile başlayan cümlelerinizde ise Google Music devreye giriyor.

Üçüncü parti Google Glassware

Üçüncü parti Google Glassware

Büyük isimler, Google Glass çalışmalarına başladılar bile. Facebook, Twitter, Tumblr ve Path, durum güncellemelerinizi fotoğraflarınızı ve videolarınızı paylaşmanıza izin veriyor. Aralarında en iyi çalışan uygulama, #throughglass hastag'iyle tweet'ler gönderebildiğiniz Twitter.

CNN Breaking News, The New York Times, Wall Street Journal, Mashable ve Elle dergileri sayesinde yabancı haber kaynaklarını takip etmek çok kolay. En yeni Glassware uygulamalarından Weather Alert ise tehlikeli hava olaylarına karşı sizi uyarabiliyor.

Google Glass, Strava Cycling, Strava Run ve Golfsight gibi spor uygulamalarıyla yaşam stilinizi düzene sokmanızı da sağlayabiliyor. AlltheCooks Recipes ve KitchMe gibi yemek uygulamaları da aynı etkiye sahip. Yemek yaparken elinizi yıkamak, telefonunuzu kirletmeden malzemeleri okutmak, Glass sayesinde daha rahat bir iş haline dönüşüyor.

Glassware uygulama listesinin sonlarında yer alan World Lens ise üçüncü parti geliştiricilerin sunduğu en iyi uygulamalardan. World Lens, baktığınız kelimeleri tarıyor ve İngilizce'den Portekizceye, Almancaya, İtalyancaya, Fransızcaya ve İspanyolcaya çevirebiliyor. Aynı iOS ve Android uygulamasında olduğu gibi, çeviriyi işaretin üzerine yerleştirebiliyor.

GDK ile daha da fazla uygulama gelecek

Google'ın açtığı Mirror API sayesinde web tabanlı hizmetler de Google Glass'ı kullanabilecekler. Ancak çoğu geliştirici, daha da önemli olan Google Glass GDK'yi bekliyor. Geliştirme kitinin final sürümünün ne zaman geleceği ise henüz belli değil.

GDK'nin tüm geliştiricilere açılmasıyla beraber Glassware kullanıcı arayüzünde bir kategorilendirmeye ihtiyaç duyulacak gibi görünüyor. Aksi halde aynı Google Glass zaman tüneli gibi bu ekran da içerikle dolup taşabilir.

Kamera ve video

Kamera

Google Glass'ın kamerası, 5 megapiksellik, 2528 x 1856 çözünürlüklü fotoğraflar çekebiliyor. Fotoğraf çekmek için 3 yolunuz var: "OK Glass, take a picture" demek ("take a photo" işe yaramıyor), sağ gözünüzü kırpmak (ancak bu esnediğinizde de devreye girebiliyor) ve fiziksel kamera düğmesine basmak.

Tüm fotoğraflar, 12GB'ı kullanılabilen 16GB'lık depolama alanına kaydediliyor. Fotoğrafların her biri ortalama 1MB olduğundan alanınız kolayca dolmuyor. Bu arada yakaladığınız kareler, düzenli olarak Google+ ile eşitleniyor. USB kablosunu bağladıktan sonra fotoğrafları toplu olarak silme işlevinin ise bizce yakın gelecekte eklenmesi gerekiyor.

Aydınlık yerlerde çektiğiniz fotoğraflardan iyi bir kalite bekleyebilirsiniz. Fotoğraf çekerken yakınlaşmanız veya fotoğrafları kırpmanız ise mümkün değil. LED flaşın yokluğu, iyi aydınlatılmayan alanlardaki fotoğraflarınızın iyi olmayacağı anlamına geliyor.

Videolar

Google Glass, 720p çözünürlüğünde videolar çekebiliyor. Gün ışığında iyi videolar çekebilen kamera, günlük hayatınızı eşsiz bir açıdan kayıt altına almanızı sağlıyor.

Google Glass aksesuarları

Google Glass aksesuarları

Google Glass 2'nin aksesuarları, gözlüğün ilk beta tester'lara dağıtılan gözlüklerden biraz farklı. Cihazın kutusundan çıkan mono kulaklık, telefon görüşmeleri, müzikler ve videolarda daha iyi bir ses kalitesi sağlıyor.

Glass beraberinde gelmeyen stereo kulaklıklar için ise 85 doları gözden çıkarmanız gerekiyor.

Cihaz, yüksek kalitede bir koruyucu torbayla geliyor. Google Glass, Japon mikro-fiberinden meydana gelen ve geri dönüştürülmüş maddelerden oluşturulan torbaya tam olarak sığıyor. Gözlüğü torbaya koymanız, aynı zamanda onu temizlemeniz anlamına da geliyor. Ekstra bir torba satın almak isterseniz, 50 dolar ödemeniz gerekiyor.

Glass, harika bir micro USB kablosu ve dolanmayı engelleyen düz bir kabloyla geliyor. Bu kablo, Google Glass'ın düz bir yüzeyde durmasını sağlayacak farklı bir açıya sahip.

Pil ömrü ve sonuç

Pil ömrü

Google'a göre Glass'ın pil ömrü, "normal kullanımda bir gün". Videolu aramalar ve video kaydı gibi özellikler, Google'a göre cihazın pilini daha hızlı tüketebiliyor.

Bu yoğun işlemleri kullanmadığımızda, Glass'ın pilinin elimizi kullanmadan çektiğimiz fotoğraf sayısına göre 3 ile 5 saat arası dayandığını tecrübe ettik. Sürekli olarak video kaydettiğimizde ise pilin tükenmesi 1 saati almadı.

Bu değerler, Google'ın tahminlerinden oldukça uzak, ancak Wi-Fi'a bağlanmakla Bluetooth üzerinden cihazınızla eşleşmek arasında fark olduğunu hatırlatalım. Telefondan paylaştırdığımız veri bağlantısı, pilin hızlı tükenmesine neden oldu. Google Glass'ın Bluetooth'u kullandığımızda ısınması da dikkatimizi çekti.

Glass üzerinde yapılan incelemeler, cihazın 570mAh lityum polimer pile sahip olduğunu söylüyor. Pilin kapasitesi düşük, ancak iyi bir yönü var: yüzde 100 şarj olması 2 saatten kısa sürüyor.

Sonuç

Google Glass'ın ellerinizi kullanmadan fotoğraf çekebilme özelliği, bizi iki elimizi de kullandığımız maceralar sırasında fotoğraf çekmeye itti. Glass sayesinde telefonumuzu hiç olmadığı kadar bir kenara bıraktık. Onun yerine Google Now'ı, Google Maps navigasyonunu kullandık; Gmail ve metin mesajlarına dahili mikrofonla yanıt verdik.

Glass'taki 5 megapiksellik kamera, bugünkü iPhone 5S ve Galaxy Note 3 gibi telefonların kamerasının çok uzağında. Ses algılama ise her sözünüzü doğru algılamayabiliyor. Cihazın kısa pil ömrü ve yüksek fiyatı da önemli eksilerinden. Pili değişitirme olanağı sunulsaydı, bizce harika olabilirdi.

Glass henüz bir prototip de olsa, türündeki ilk cihaz. İlk iPhone 2007'de çıktığında da aklımıza birçok soru işareti takılmış, cihazın modasının geçeceğini düşünmüştük.

Google Glass'a sahip olmak, önceki nesillerde yaşayıp bir TV'ye ilk sahip olan kişi olmaya benziyor. Onu daha önce yakından görmeyen herkes, eline alıp denemek ve takmak istiyor. Bu yoğun ilgi oldukça eğlendirici, ancak bizce 1.500 dolarlık fiyatına değmez.

Glass, "bir sonraki büyük şey" olmaya aday, ancak şimdilik işlevsel olmaktan ziyade sizi eğlendiren bir cihaz.

iOS 7.1.1 güncellemesi yayınlandı

Apple, iPhone, iPad ve iPod Touch kullanıcıları için iOS 7.1.1 güncellemesini akşam saatlerinde yayınladı. 




iOS 7.1.1 güncellemesinin yayınlanmasıyla birlikte bazı ufak çaplı sistemsel sorunlar ve güvenlik açıkları kapatılıyor. İşte güncellemenin kullanıcılara yansıyacak özellikleri;

-Touch ID parmak izi tanımayla ilgili ek iyileştirmeler

-Klavye yanıt verebilirliğini etkileyen bir hatayı düzeltir

-VoiceOver etkinken Bluetooth klavyelerin kullanılmasıyla ilgili bir sorunu düzeltir.

Güncellemeyi iTunes üzerinden veya iPhone'dan Ayarlar>Genel>>Yazılım Güncelleme bölümü altında yapabilirsiniz.

Teknoloji devi 5 yeni ürün ile geliyor..

Teknoloji devi Apple'ın yeni ürünleri merak konusu oldu. İnovasyon konusunda Steve Jobs'un ölümü sonrasında eleştirilere maruz kalan şirket yeni ürünleri sahneye çıkarmaya hazırlanıyor.



Telgragraph'ta yer alan haberde piyasa sürülmesi planlanan bu 5 ürününde büyük ses getireceği vurgusu dikkat çekti. Gelecek birkaç yılı kapsayan yeni ürün gamının başında çok konuşulan giyilebilir teknolojiler yer alıyor. Her yeni günde yeni bir dedikodusu çıkan akıllı saat için birkaç yıl daha bekleneceği kaydedilen haberde LG, HTC ve Samsung'dan sonra gelecek ürünün daha fazla özelliğe sahip olması bekleniyor.



 Akıllı telefonlardaki konuşma, e-posta gönderme, müzik listesi oluşturma ve dinleme özelliklerinin yer alacağı saatte fitness özelliği olan Ftibit'in de yer alması bekleniyor. Şirket iWatch için patent başvurusunu çoktan yaparken yeni ürünün çıkışı için gelecek yıl işaret ediliyor.



Apple TV ise uzun zamandır şirketin gündeminde olan bir başka proje. Akıllı televizyon endüstrisinin 2020'de 750 milyar doları bulması beklenirken, 1.5 milyar evde bu sistemin kullanılması öngörülüyor. Tim Cook, 1 milyar dolar kazanç sağlayan bir şeyi hobi olarak görmenin yanlış olacağını belirtti. 2007′de piyasaya sürüldüğü günden beri hem donanımsal hem de yazılımsal olarak birçok yeni özelliğin eklendiği Apple TV'nin, satışa sunulduğu günden bugüne 20 milyondan fazla ünite satmayı başardığı duyuruldu. Apple'ın alandaki rakiplerine yönelik görüşlerini belirtmekten kaçınmayan Cook, özellikle Amazon'un yeni duyurduğu FireTV hakkında iğneleyici açıklamalarda bulundu.

Meraklılarının en çok merak ettiği ürün ise iPhone 6. Bu yaz çıkması beklenen ürünün daha ince olması beklenirken, daha hafifi ve daha büyük olacağı yönünde bilgiler geliyor. iPhone5'te oldu gibi parmak izi özelliğini olacağı yeni akıllı telefonda kameranın da geliştirildiği biliniyor.



Şirketten beklenen bir başka ürün ise dokunmatik ekranlı MacBook Air. HP ve Sony'dan sonra dokunmatik ekranlı diz üstü bilgisayar hazırlayan Apple, bu ürün için çalışsa da piyasaya çıkışı için tam bir tarih vermedi.
Dikkat çekmesi beklenen bir başka ürün ise otomobil kullanırken mesaj yazmayı önleyecek bir proje. Hazırlanan mekanizma ile şoförlerin mesajlaşmasının önüne geçilecek.

Nokia resmen satıldı!

Amerikan teknoloji devi Microsoft, Finlandiya şirketi Nokia'nın cep telefonu biriminin alımıyla ilgili yasal prosedürün tamamlandığını açıkladı.



Amerikan teknoloji devi Microsoft, Finlandiya şirketi Nokia'nın cep telefonu biriminin alımıyla ilgili yasal prosedürün tamamlandığını açıkladı.
Microsoft Nokia'ya 7,5 milyar dolar ödeyecek. Anlaşmayla ilgili sürecin bu yılın başlarında tamamlanması planlanıyordu ancak düzenleyici kurumların onay prosedürü nedeniyle gecikme yaşandığı belirtildi. Anlaşmanın tamamlanmasıyla artık Nokia tarafından cep telefonu üretilmeyecek.
Microsoft'un İcra Kurulu Başkanı Satya Nadella, "Bugün Nokia cihazları ve hizmetleri ailemize katılıyor" dedi ve anlaşmanın şirketin dönüşümüne ivme kazandıracağını söyledi.





Nokia şimdi, ağ, harita hizmetleri, yeni teknolojiler geliştirilmesi ve lisanslara odaklanacak. Nokia'nın Hindistan ve Güney Kore'deki iki fabrikası anlaşmaya dahil edilmedi. Hindistan'daki fabrikanın varlıkları, vergi anlaşmazlığı nedeniyle dondurulmuştu. Güney Kore'deki fabrikanın da kapatılması planlanıyor.
Nokia'nın eski İcra Kurulu Başkanı Stephen Elop Microsoft'ta cihazlardan sorumlu başkan yardımcılığı görevini üstlenmişti. Lumia model akıllı telefonlar, tabletler, Xbox donanımları, Microsoft Surface ve PPI bu birime bağlı.

26 Nisan 2014 Cumartesi

iOS 7'nin gizli özellikleri



Telefonlarını iOS 7 işletim sistemine yükselten iPhone sahipleri yeni birçok özellik ile tanıştı. Ancak iOS 7’ye gelen bazı özellikler o kadar gizlenmiş ki fark etmesi olukça zor.

İşte iOS 7 ile gelen gizlenmiş yeni özellikler:

Saat ikonu 
Cihazınızdaki saat ikonuna hiç dikkatle baktınız mı? iOS 7 ile değişen saat ikonu gerçek saati gösteriyor. Saniyenin ilerlemesini bile görebilirsiniz.

Birden fazla uygulamayı bir kerede kapama
Cihazının ekran tuşuna iki kere basın. Karşınıza açık uygulamalar çıkacak. Üç parmağınız ile bir kerede üç uygulamayı kapatabilirsiniz.

İkon isimlerini belirgin hale getirme
Ana ekrandaki ikon isimlerinin kalınlaşarak daha belirgin olmasını istiyorsanız artık Ayarlar > Genel Ayarlar > Erişilebilirlik bölümünden ‘kalın yazı’yı aktifleştirebilirsiniz.

Engelleme
iOS 7 ile birlikte gelen çağrıyı ya da sms’i engelleme özelliği iPhone’a da geldi. Bunun için Ayarlar > Telefon > Engellenen numaralar bölümüne girip istediğiniz telefon numaralarını engelleyebilirsiniz.

Mesaj zamanı
Yazılı mesajlarda ekranı sağdan sola kaydırdığınızda tüm mesajların yanında zamanı görülebiliyor.



Harita uygulamasında gece modu
Gece otomobil kullanırken harita uygulamasına ihtiyaç duydunuz. Ancak iPhonuzun ekran ışığı gözünüzü olabilir. iOS 7 ile bu durumu ortadan kalktı.

Artık harita platformu daha koyu bir ara birime sahip olabiliyor. Üstelik bunu iOS aygıtınızda yerleşik olan ortam ışığı sensöründen yararlanarak otomatik olarak yapıyor.

Pusula gelişti
iOS 7 ile Compass(pusula) isimli uygulamaya su terazisi özelliği eklendi. Uygulamaya girdikten parmağınızı sağa doğru kaydırarak ikinci ekrana geçtiğinizde bu bölüme gelebiliyorsunuz.

Siri ile ayarları kontrol edin
Önceki iOS versiyonlarında ses konut sistemi Siri ile alarm kurabiliyor, hatırlatma ekleyebiliyorsunuz. iOS 7 ile birlikte Siri’ye farklı komutlar da verilebiliyor. Örneğin “Wi-Fi’yi kapa’, ‘Ayarları aç’.


TouchWiz Nedir? Ne İşe Yarar?


Kaynak:cepteknolojisi

TouchWiz, Samsung’un dokunmatik kullanıcı arayüzüne verdiği genel isimlendirme. Ağırlıklı olarak Android işletim sistemlerinde kullandığı bu arayüzü, Bada gibi alternatif işletim sistemlerinde de yine TouchWiz ismiyle görüyoruz. TouchWiz 3.0, TouchWiz 4.0, TouchWiz Nature gibi sürümleri bulunan bu arayüzün en gelişmiş sürümü TouchWiz Nature UX olarak adlandırılmakta.



TouchWiz Nature UX, Samsung Galaxy S III modelinde kullanılan arayüzdür. Samsung’un şimdiye kadar geliştirdiği en üst düzey arayüzün olan TouchWiz Nature aynı zamanda Samsung’un yeni tasarım anlayışından da izler taşıyor. Gelişmiş özelleştirlme seçenekleri, yüksek performans ve sistem kaynaklarını en optimal seviyelerde kullanan bu arayüz, akıllı telefon pazarında en çok kullanılan arayüz denilebilir.

Birçok Android üreticisinin yaptığı gibi Samsung da ceplerinde kendine özel bir arayüz kullanıyor. Galaxy S3'te kullanılan Samsung TouchWiz, azımsanmayacak bir kesim tarafından çirkin görünmesi gerekçesiyle eleştiriliyor. Bunun yanında Samsung'un Galaxy S3'te Android üzerinde yaptığı değişiklikler sadece arayüzden ibaret değil.



Galaxy S3'ün arayüzünü sevmiyorsanız, CyanogenMod gibi bir ROM yükleyerek ondan kurtulmanız mümkün. Ancak bunu yapmanız, bazı faydalı işlevlerden de mahrum kalacağınız anlamına geliyor. İşte Galaxy S3'te Samsung'un orijinal ROM'unu kullanmaya devam etmeniz için sadece birkaç neden:

Hareketle denetim: Samsung, dokunmatik ekran ve sensörler yoluyla çeşitli ilginç denetim yöntemleri sunabiliyor. Örneğin adres defterinde bir kişinin ismine bakarken, telefonu sadece kulağınıza götürerek onu arayabiliyorsunuz.

Diğer örnekler arasında eliniz ekranın üzerinde kaydırarak ekran görüntüsü alma, fotoğraflara hareketle yakınlaşıp uzaklaşma var. Bu ayarlara Ayarlar > Hareket altından ulaşabilirsiniz.

Yazı tipleri, Smart Stay ve Smart Rotation: Telefonunuzun size bakarak onu kullanıp kullanmadığınızı anlaması, sizi biraz tedirgin edebilir. Ancak Smart Stay adındaki bu özellik sayesinde ekranınızın, siz onu kullanırken otomatik olarak kapanmasına engel olabiliyorsunuz. Smart Rotation ise örneğin telefonu yatağınızda yan yatarak kullandığınızda ekranın otomatik olarak dönmemesini (veya ayağa kalktığınızda işlevin tekrar açılmasını) sağlıyor.



Samsung, Android arayüzünde kullanılan yazı tipini de seçmenize izin veriyor.

Güç verimliliği modu: Bu modun sunduğu bir grup ayarı, toplu olarak açıp kapayabiliyor, cihazınızın pilinin bir miktar daha fazla dayanmasını sağlayabiliyorsunuz. Böylece pil tasarrufuna yönelik üçüncü parti bir uygulamaya başvurmanıza çok fazla ihtiyaç kalmıyor.

Çoklu pencere denetimi: Samsung'un ekranı ikiye bölebilme işlevi belki işinize yaramayacak, belki de çok işinize yarayacak. Ancak bizce harika ve çok yerinde bir buluş. İşlev sayesinde ekranda iki uygulamayı aynı anda gösterebiliyorsunuz. Geri dön tuşuna uzun basıp yan paneli açın, açılan panelden bir uygulamayı ekranın üst veya alt tarafına sürükleyin. Hepsi bu kadar.

Sadece yazılımı güncel olan Galaxy S3'lerde bulunan bu işlevi tamamen kapatmanız da mümkün.

TouchWiz yenilikleri için;

http://cepteknolojisi.blogspot.com.tr/2014/11/touchwiz-de-duzenleme-yapld.html

Samsung Galaxy Note 2 için Android 4.4 KitKat Güncellemesi Yayınlandı




2012 yılında piyasaya sürülen Galaxy Note 2 tüm dünyada büyük satış rakamlarına ulaşmış Samsung'un en güçlü telefonlarında biriydi. Galaxy Note 2 sahipleri uzun zaman (1 yılı aşkın bir süre) Android güncellemesi telefonlarına alamaşlar ve Samsung'ta bu kullanıcılarına jest olması amacıyla Android 4.2.2 sürümünü vermeden direkt Android 4.3 sürümüne geçmelerini sağlamıştı.

Bu güncelleme sonrası "acaba Note 2 başka güncelleme alacak mı" soruları sorulmaya başlanmış ve bir kısım medya Android 4.4 KitKat sürümünün Galaxy Note 2'ye verilmeyeceğini bile dile getirmişlerdi.

Dün ise "sammobile" sitei Galaxy Note 2 için Android 4.4 KitKat sürümünü yayımladı.

Yükleme Tlimatı

Tavsiyem oalrak öncelikle telefonunuzun yedeklemesini alıp telefonu sıfırlayın. Bunun için telefonu CWM modda açıp telefona reset atın.
Reset attığınız telefonun pilini çıkartın ve biraz bekledikten sonra telefonunu download modda açın. Telefonunuza CWM moddan nasıl reste atılacağını ve nasıl "downolad moda" almayı bilmiyorsanız zaten bu işlere girmemenizi size tavsiye ederim.
Bilgisayarınızdan "Odin" programını açın Download modda olan telefonunuzu USB kablo ile bilgisyarınıza bağlayın.
ODin'de AP ya da PDA bölümüne indirdiğimiz ROM dosyasını ekleyin
Re-Partition bölümü işaretli olmayacak. Start butonunu tıklayın ve yazılımın yüklenmesini bekleyin. İşlem 5 dakikadan fazla sürecektir. İlk açılış normalden uzun sürecektir. Telefonun açılış ekranda kalması durumunda Recovery menüsünden format atın ya da ROM’u tekrar yükleyin.